1946-47
1946-47Kırklı yılların ikinci yarısı dünyada savaş sonrası yaraların sarılması, bizde de İnönü iktidarının, yükselen muhalefeti tutucu politikalara sarılarak bertaraf etme nafile gayretiyle geçti diye özetlenebilir galiba.
1946 yazında Alipaşa’da şenlik havası sürüyor, semt sakinlerinden bazıları bembeyaz, bazıları da sapsarı dişlerini göstere göstere gülümsüyordu. Kızıl Elma’da, kafanızı yukarı kaldırdığınızda, gökyüzü kara bulutlardan arınmış masmavi görünüyor, Baudelaire’e esin kaynağı olmuş apak bulutlar salkım saçak gök kubbeyi dolduruyordu. Şiirleriyle yakın gelecekte bir dolu hayranını mest edecek olan dev kaleci Bediz Baysal henüz iki yaşını doldurmuş, Cerrahpaşa’daki evinde, tahta bir sandalyenin arkasına artık tutunmaya gerek duymadan minik adımlarla yürüyordu.
Federasyon yine kararsızdı, yine değiştirmişti yönetmelikleri. Birinci küme sekiz takımla sınırlanmış, toplam 28 takımdan oluşan öteki kümeler ise ikiden beşe doğru sıralanmıştı. İkide Haliç, Eyüp, Emniyet, Elektrik, Anadoluhisarı, Rami, Anadolu, Demirspor, Hasköy, İstanbulspor ve Taşkızak yer alırken, Davutpaşa için üçüncü küme uygun görülmüştü. Taksim, Barutgücü, Topkapı ve Beylerbeyi rakiplerimizdi.
1.10.1946, Sümerspor, Barutgücü 1-3
17.10.1946, Vefa, Taksim 4-2
24.10.1946, Vefa, Topkapı 1-1
31.10.1946, Haydarpaşa, Beylerbeyi 1-2
2.12.1946, Sümerspor, Barutgücü 1-2
9.12.1946, Haydarpaşa, Taksim 2-1
24.12.1946, Vefa, Topkapı 0-0
8.1.1947, Haydarpaşa, Beylerbeyi 1-0
Böylece 8 maçta 3 yengi, 2 beraberlik, 3 de yenilgi aldık. 11 attık, 11 yedik. Puanımız 8, derecemiz üçüncülük. 1946 yazında sert esen umut rüzgarları 1947 yazı geldiğinde sanki biraz dinmiş durulmuş gibiydi.