ADİL YASA
Davutpaşa’nın ikinci kümede mücadele ettiği seksenli yıllar başlarında kalemizi topu topu bir yıl korumuş olsa da Adil Yasa, başta General Davut Kılıç olmak, üzere Alipaşa kedilerinin gönüllerinde taht kurmuş bir file bekçisi. Bunun nedeni Adil Yasa’nın az görülür terbiyesi, saygısı, edepli davranışları. Onu bir görenin unutması, sevmemesi olanak dışı.
Sivas doğumlu Adil Yasa. 1 Haziran 1951’li. Dört kardeşli bir aileden. Baba ve anne çok küçük yaşlarda ölmüş. Abilerinin yanında büyümüş.
Futbola 1963 yılında Sivas amatör kümesinde başlıyor. Sivasspor’da. Ama kulüp henüz ikinci kümede değil tabii. Demirspor maçı hayatını değiştiriyor genç oyuncunun. Çünkü orta haf oynuyor o günlerde Adil Yasa ve bir şandel geliyor kenarlardan maçın bir anında. Yasa nedense topu elle yakalamak gereğini hissediyor. Öyle hissediyor. Yüce bir güç dürtüyor sanki. Hakem de anında penaltı noktasını gösteriyor. Penaltı atışı golle neticeleniyor. Ertesi hafta antrenör de Adil’i kaleye geçiriyor. Geçiş o geçiş.
Demirspor daha güçlü ve olanaklı bir takım o yıllarda. Müessese takımı ne de olsa, demiryollarının takımı. Transfer mevsiminde Yasa’yı Demirspor’da görüyoruz. 1970 yılına kadar kalesini koruyor bu güçlü amatör takımın. Devamlı şampiyonluk yaşıyorlar, Türkiye şampiyonlarına katılıyorlar. Dahası Türkiye şampiyonluğunu bile alıyorlar.
Yetmişlerin başında Yasa’nın İstanbul’a yerleştiğine tanık oluyoruz. Haydarpaşa Demirspor’la anlaşıyor burada. Demiryollarının takımı o da. Hem fabrikada çalışıyor burada, maaş alıyor, hem de futbol oynuyor. Aynen Sivas’ta yaptığı gibi. Sivas’ta fazladan lise öğrenimini de görüyordu kalecilik yaparken.
Haydarpaşa Demirspor da amatör küme takımı, hem de en güçlülerinden. Şampiyonluğu kovalayan bir ekip. İki yıl da burada geçiyor.
1972 yılında Adil Yasa profesyonelliği seçiyor. Üçüncü küme takımlarından Kırşehirspor’un yolunu tutuyor. Belki takım çok kudretli değil ama kale sağlam ellerde. Ve bu eller top kurtarmaya dört yıl boyunca devam ediyor.
1976/7 Adil Yasa yeşil beyazlı Amasyaspor’da. 1977/8 ise bu kez bir Trakya takımında. Uğurlu geliyor Yasa’nın ayakları, Tekirdağspor şampiyonluk kazanıyor ve ikinci kümeye tırmanıyor.
Adil Yasa üçüncü kümenin havasına iyice alışmış olmalı ki 1978/9 mevsimini Karagümrük’te geçiriyor. İyi bir takım kurmuş o sene kırmızı siyahlılar. Başlarında çalıştırıcı Selahattin Ünlü var. Eski ve deneyimli topçularla tıka basa dolu kadro. Vedat Okyar, Hayati Küçükçavdar, İlhan Söyler, Orhan Yüce, Efe Dalgıç. Yasa iki yıl mukaveleli kalsa da bir yılı sakatlıklar nedeniyle tamamen boşa geçiyor.
Seksen başı askerlikte. Davut Kılıç ona izin aldığı için Yasa gelip koruyabiliyor Davutpaşa kalesini. Ve çok başarılı maçlar çıkarıyor.
Yasa’nın Davutpaşa anılarından en coşkulusu Alibeyköy sahasında son dakikada bir penaltı kurtardığı ve tek puan almamızı sağladığı maç ama rakipler kimdi bunu hatırlayamıyor.
1982 yılında hem askerlik bitiyor, hem Davutpaşa serüveni, hem de futbolculuk yaşantısı. Artık Yasa’yı ticarete atılmış görüyoruz. Zeytinburnu’nda kumaş ticareti. 1983-2010 arası sürüyor bu etkinlik.
Yasa 1982 yılında evleniyor. Şükran Hanımla. Üç tane çocuğu oluyor bu birliktelikten. İkisi kız, biri oğlan.
Yasa ticari faaliyetleri dışında en çok Oktay Mat abisi gibi gezmeyi seviyor. Yolculuklara çıkıyor, araba kullanıyor, direksiyon sallıyor. Onun Mercedes arabası var. Güzel mi, güzel.
Memleket Sivas’a arada uğrayabiliyor, ancak bu kadarına olanak bulabiliyor. Senede bir kere. Tekirdağ’a da aralıklarla gidiyor.
Yasa yemekleri ayırmıyor, eşi çok güzel yemek yapıyor çünkü. Müzikte de tür ayırmıyor Türklerin yüzde doksan dokuzu gibi. Kulağına hoş gelen her şeyi dinlediğini söylüyor. Ama arkadaşı olan Çoban Ali’yi daha bir severek dinliyor. Yoksa daha çok beğenisi Türk sanat müziği çizgisinde.
Adil Yasa bugün Bahçeşehir’de oturuyor. Davutpaşa camiasından en çok Davut Kılıç, Bediz Baysal, Muhittin Boşat ile görüşüyor. Topçuluk yaşantısında örnek almış olduğu tek bir isim var. Turgay Şeren bu. Hem insanlığını, hem de sporculuğunu çok beğeniyor Şeren’in.