AZİZ HORTOĞLU
1985-87 yılları arasında başkanlığımızı yapan Aziz Hortoğlu Gaziantep kökenli bir yurttaşımız. Bektaş Baba ve Zeynep Anne’den doğma. Tevellüt 1949. Yedi kardeşler, 3 kız, 4 erkek.
Hortoğlu’nun liseyi bitirdikten sonra memleketinden İstanbul’a doğru hareket aldığını görüyoruz. Yetmişli yılların ortasına doğru da askerlik yaptığını. Acemilik Burdur, usta birliği İstanbul Çerkezköy.
Askerlik sonrası Hortoğlu’nun çok başarılı bir iş hayatı başlıyor. Yetmişli yılların ikinci yarısından itibaren üçgen çocuk bezi üretmeye başlıyor genç iş adamı. Büyük bir yenilik bu, büyük bir kolaylık bebeler ve anneleri için. Bu nedenle başarının merdivenlerini üçer beşer çıkıyor. İlerleyen yıllarda da inşaat işlerine de giriyor.
Hortoğlu doksanlı yıllarda kısa süren bir evlilik yapmış, çocuğu yok. Kısa süreli bir başka deneyim de gençliğindeki futbolculuğu.
Hortoğlu’nun kulübe gelişinde Sıtkı Özcan’ın payı büyük. Çukurbostan’a bir kere gelen ve Davutpaşa 1926 yiğitleri arasında top koşturan iş adamı iyi duygularla dolmuş olmalı ki Özcan’ın başkanlık önerisini olumlu karşılamış. Başkanlığı sırasında da kulüp yönetimini Özcan &General Kılıç ikilisine bırakarak elinden geldiği kadar parasal destek sunmuş.
Hortoğlu iş hayatında kazanmış olduğu olanca başarıya karşın bugün internet ortamında sadece ve sadece kedisi Panter sayesinde tanınıyor geniş kitleler tarafından. Kaderin cilvesi diyelim!
Hortoğlu’nun hayvan sevgisi bence çok şirin. Panter ile olan hikaye için de Sabah gazetesinde yayınlanan haberi aynen alıntılayım.
‘’Hortoğlu çok sevdiği kedisi Panter'le 16 yıl beraber yaşamış. Seyahate gittiğinde uzun süre kalırsa Panter onu özleyip oyun oynamıyor, yemek yemiyormuş.
31 Ocak 2012'de ise Panter ölmüş. Aziz Hortoğlu’nunbu ölümü kabullenmesi zor olmuş. Hâlâ teselli olsun diye "Kedilerin ömrü bu kadar, Panter uzun bile yaşamış," denilince "Bana göre uzun değil," diyor. Hortoğlu.
Panter'in ölümünden sonra uzun süre ona uygun bir mezar aramış. Mezar bulamayınca Kırklareli'nde bir arsa satın alıp kedisini oraya gömmüş. Girişinde Panter'in resmi bulunan ve içinde kedi mezarı olan bu arsa, geçtiğimiz hafta medyada gündeme geldi. Ancak Hortoğlu "Kedisine mezar diye tarla aldı!" haberlerinden ve yapılan yorumlardan çok rahatsız.
İstanbul'da yaşayan Hortoğlu "Şımarık bir işadamı gibi gösterildim. Örneğin bir haberde 'Çocukları yok, o yüzden hayvanlara düşkün,' diye yazılmış. Bu mümkün olabilir mi? Çocukları olanlar hayvan düşmanı mı? 'Mezarı haftada iki kez ziyaret ediyor,' yazmışlar, oysa ben bir kez gitmekte bile zorlandım," diyor.
Hortoğlu Panter'le geçen yıllarını şöyle anlatıyor: "Yalnız yaşıyordum, bu yüzden kapıcıyla da yardımlaştık, kedi dışarı çıkmak istediğinde ona kapıyı açtı, girmek istediğinde soktu. Bazen resmen beni dışarıda oynamaya yanına çağırırdı. Ben olmayınca dışarıda durmazdı. Ağaçlara tırmandığını, kuşları kovaladığını, köpeklere saldırdığını gösterirdi.
Panter için veterinerin tavsiye ettiği İngiliz bir yazarın iki kitabını okudum. Kediler için 'Onları azarlamayın, tırnaklarını kesmeyin, hatta tasma bile takmayın, dışarı çıkmasını engellemeyin,' diyordu. Bunları uyguladım. Bir şeye canım sıkılsa ya da sevinince hemen anlardı. Bir şeye üzülünce gelip patileriyle masaj yapardı.
Sonra taşındık, yeni eve de alıştı. Bu yeni evde de güvenlikteki arkadaşlar ona kapıyı açıp kapattı. Sonra bir gün işteyken, 31 Ocak 2012'de bana evden telefon geldi 'Panter çok kötü durumda, veterinere götürüyoruz,' dediler. Çok direnmiş. Beni gördükten sonra vefat etti, ama ben kabullenemedim."
Hortoğlu için Panter'e mezar bulma süreci ise oldukça zor olmuş. "Sonra ona bir mezar aramaya başladık. Bazıları 'Biz alır, götürür, defnederiz, şu kadar para verin,' diyor, ama mezarı ziyaret edemiyorsun. Belki biz iyi araştıramadık.
Panter'in kendi hemcinslerine, soydaşlarına bir faydası olsun istedim. Bunun için de o arazinin başına dikkat çekmesi için 'Panter'in Yeri', mezara da sanki o hiç ölmemiş de mekan değişikliği yapmış gibi 'Panter'dir benim adım 16 yıl İstanbul'da yaşadım, 31 Ocak 2012'den sonrasını hatırlamıyorum, şimdi burada kalıyorum,' yazdık."
Hortoğlu'nun tek isteği Panter için aldığı 5 dönümlük arazinin hayvanlar yararına kullanılmasını sağlamak. Bunun için sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunuyor: "Hayvan sevgisi, onun doğal haklarına saygılı olmaktır. Hayvan sevgisini pratiğe döken nice saygılı insanlar var. Emekli maaşıyla hayvanlara yem alanlara destek olalım. Bana belki 'Adama bak, kedisine mezar yaptırmış, biz annemize babamıza bile mezar yaptıramıyoruz,' diyenler olacaktır. Ama insanlara düşman değilim, sadece hayvanlara düşman olan birinin insan sevgisine inanmıyorum. Orada 5 dönüm arazi var, bir projesi olanların da yanında olurum."
Aziz Hortoğlu, artık kedisi Şirin'le yaşıyor. Ancak ona alışması hiç kolay olmamış. "Panter'in ölümünden bir ay sonra sitenin güvenliğindeki arkadaşlar sokakta bir yavru kedi bulmuş. 'Buna bakar mısınız?' dediler. Ben aslında istemiyordum. Panter'den sonra tekrar kedi beslemeyi düşünmüyordum. Çünkü mesela eşim ölse, ben eşimi sevmişsem, tekrar evlenmeyi düşünmem. Belki karakterim böyledir. Sonra kedi geldi, gitmek istemiyor. 'Neyse kalsın,' dedim, ama bir hafta yüz vermedim. Sonra baktım kendini sevdiriyor, adını Şirin koydum. Şimdi kalbimize girdi, ama Panter'in yerini dolduramaz."