ÖZCAN GÜNGÖR
Namı Kocamustafapaşa ve Cerrahpaşa semtlerini aşan Güngör Biraderlerin küçüğü Özcan Güngör’ü Fındıkzade kedileri has bir Davutpaşa 1926 evladı olarak tüylü bağırlarına basıyorlar. Çünkü Özcan Güngör hem 1979 Davutpaşa Lisesi mezunu, hem de takımımızda yıllarca top koşturmuş bir yiğit.
Özcan Güngör 9 Ağustos 1963 doğumlu; ailemizin bol sayıdaki aslanından biri. Fetanet Anne ev hanımı, 1988 senesinde aramızdan ayrılan Esat Baba ise deneyimli ve yetkin bir makine mühendisi. ÖG’ün girgin biraderi, 1958 doğumlu Hüseyin Güngör ise abi konumunda.
Güngör ailesinin kökenlerine baktığımızda, Davutpaşa1926 ailesinin sayısız üyesinde gördüğümüz bir özelliğe rastlıyoruz. Atalar Makedonya Üsküplü. Ama Hüseyin Abi yaptığı soyağacı araştırmalarında baba tarafını Konya Karaman, anne tarafını ise Menemen ile ilişkilendiriyor.
Güngör ailesi Kocamustafapaşa ve Fındıkzade semtlerinde oturmuş uzun yıllar. ÖG sırasıyla Kocamustafapaşa İlkokulu, Davutpaşa Ortaokulu ve Lisesi’nde ilk ve orta öğrenimini görmüş, sonra baba mesleğini sürdürmek amacıyla genç yaşta iş hayatına atılmış.
ÖG’ün kavuniçi kahverengi renklere aşinalığını elbette 1975 yılında formamızı giymeye başlayan Hüseyin Abi’yle ilişkilendirebiliriz. ÖG’ünÇukurbostan macerasına başladığı sene ise 1976. Sırasıyla yıldız, genç, amatör ve profesyonel A takımlarımızda top koşturmuş; Davut Kılıç, Ayhan Hoca, Rıdvan Şumlulu, Muhittin Güven, Hilmi Kiremitçi ve Lütfü Isıgöllü gibi çalıştırıcıların gözetiminde.
ÖG’ün askerlik günleri 1983-85 yılları arasında. Acemilik Denizli, usta birliği ise İzmir Karagücü. Bu dönemde futbol da oynama olanağı yakalamış. İzmir amatör kümesinde yaşanan şampiyonluk güzel anıları arasında.
ÖG askerlik bitiminde yeniden formasına kavuşmuş. 1985-86 mevsiminde Lütfü Isıgöllü’nün kurduğu genç ve enerjik takımda bir sene top koşturduktan sonra büyük bir uzgörüşlülükle 1986-87 mevsimi sonunda başımıza gelecekleri öngörmüş olmalı ki rotayı İstanbul birinci amatördeki Kocamustafapaşa’ya çevirerek yaşadığımız yıkımı uzaktan izlemiş. Sonra Zeytinburnu temsilcisi Bozkurt Mensucat, Cerrahpaşa gibi amatör kulüplerde geçen yıllar sıralanıyor.
Ayak topuna verilen iki yıl aranın ardından ÖG, dostu Metin Sönmez’in ricasıyla Yayla’da top koşturmuş. Kalan beş altı maçta oynayarak Yayla’nın kümede tutunmasına ön ayak olmuş. Yıl 1993, şalterin indirilişi.
ÖG aynen Hüseyin Abi gibi bir orta saha oyuncusuymuş; çalışkan, girgin, doksan dakika koşan bir orta saha. Enerjik bir oyuncuymuş. Tekniği de varmış ama daha çok gücüyle var olurmuş doksan dakika boyunca. En olumlu özelliği istikrarlı oluşuymuş. Boyu 1.70 olmasına karşın, hem korkusuz, hem de zamanlaması düzgün olduğu için kafa toplarında da iyiymiş. Dahası gol şansına da sahipmiş.
ÖG’ün futboldaki istikrarı, iş hayatında da katlanarak devam etmiş bugüne kadar. Makine mühendisi Esat Baba’nın kurduğu işte Hüseyin Abi ile birlikte olumlu bir iş birliği sürmüş. Mektepli olmamasına karşın, alaylı eğitiminden geçip ‘’kalıp’’ işinde uzmanlık edinmiş. İşyeri Yenikapı’da.
ÖG kendini ‘’sakin yapılı, sabırlı, kolayca kızmayan, her ortama uyum sağlayabilen, güleryüzlü, iyimser ve çok çalışkan biri’’ olarak tanımlıyor. Balık tutmak en büyük hobisi. Deniz ve doğa ile iç içe olmayı çok seviyor. Maceracı bir yönü var, fırsat buldukça gezilere çıkıyor bu nedenle; hem yurt içinde, hem yurt dışında.
ÖG araba kullanmayı çok seviyor, ehliyetini 1986 yılında almış. Aynen Hüseyin Abi gibi Galatasaraylı. Davutpaşa 1926 tarihinde en çok Zülfü Becerikli, Enver Tuna ve Hayati Küçükçavdar’ın topçuluğunu beğeniyor. Ama yığınla arkadaşı var Davutpaşa 1926 ailesinden can ciğer olduğu. Parmakla sayılmayacak kadar çok hem de.
ÖG’ün babasının hatırasını yaşatan oğlu Esat Orkun 2000 doğumlu. Tam bir 21.yüzyıl çocuğu.
ÖG, Ertuğrul Baba’nın yönetiminde daha da gürbüzleşen, örnek bir kulübe dönüşen takımımızın gidişatından çok memnun. ‘’Ben profesyonel ikinci lig yıllarında da bu camianın içindeyim ama böyle bir ortamı asla yaşamamıştık o günlerde. Benim kişisel arzum ise takımımı yeniden profesyonel liglerde görmek’’ diyor.
