TURGUT ATAKAY
Kimdir ?
Kulübün vazgeçilmezlerinden, Messi yetmişli yılların topçusu olsa, hepimizin Messi lakabıyla anacağı Özcan Kır, sevgili arkadaşı, yetmişli yıllarda hem genç, hem de A takımımızın golcü forveti Turgut Atakay için, Fenerli Osman Arpacıoğlu’nun kopyasıydı sanki,ceza sahasında topla kolayca buluşur, leblebi gibi zahmetsizce goller atardı, der. Durgun futbolu nedeniyle Muhittin Boşat hocamızın da Yürüyen Tabut lakabı taktığı Turgut Atakay ailemizin orduya sunduğu üyelerinden biri, aynen Haldun İşlen gibi.
Atakay 6 Mart 1959 doğumlu, Davutpaşa 1926’nın canlı ve parlak balıklarından. Aynen Hasan Bilgütay, Suat Dalkılıç, Ertuğrul Aydos, SuhaKartallıoğlu, Şükrü Dik ve Mehmet Çakıroğlu gibi. İstanbul Fatih doğumlu.
Atakay’ın yaşamının ilk 24 senesi doğduğu ilçe olan Fatih’te geçmiş. Hatip Naci Sokak, Sarıay Apartmanı, 12 numarada. 1983 senesinde subaylık dönemi başlamış. Bu yıllar içinde kendisini şu kent ve ilçelerde görüyoruz. 1983-85 Halıcıoğlu, 1985-89 Trabzon, 1989-96 İzmir, 1996-99 Bingöl’ün Genç ilçesi, 1999-2005 Tokat, 2005-14 arası ise Beşiktaş Askerlik Şubesi. Atakay 2005 yılından beri Zeytinburnu’nun Beştelsiz semtinde oturuyor.
İkisi de artık aramızda bulunmayan anababadan Meskure Anne ev hanımıymış, Rıza Ekrem Baba ise demiryolları müfettişi. Üç kardeşlermiş, yine erken kaybettiğimiz abla Sevgi ve gayrıfedere takımlarda oldukça başarılı kalecilik yapmış abi Ergin.
Çapa’daki Deniz Abdal İlkokulu, Çapa Ortaokulu, Şehremeni Lisesi Atakay’ın ilk ve orta öğrenimini gördüğü okullar. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden 1982 yılında mezun olmuş. Silahlı kuvvetlere katılış 1983 senesinde. Emeklilik ise 30 Ağustos 2014.
Atakay’ın Davutpaşa 1926’daki topçuluk serüveni 1973 yılında başlıyor. Davut Kılıç’ın yönetimindeki altyapıda forma giyiyor. 1983 senesine kadar jünyör, genç ve A takımlarda oynuyor.
Atakay ilkin sağbekmiş, bir tesadüf onu forvet oyuncusuna dönüştürmüş. Bir genç takım maçında golcü forvet Servet gelmeyince Atakay, Davut abisine büyük bir özgüvenle, Ben oynarım, demiş. Beş gol sallamış ardından. Hem sağ ayağı, hem de sol ayağı iyiymiş. Kafa toplarına da sağlam çıkarmış. Tekniğiyle oynarmış daha çok. Sınırlı olan enerjisini rakibe gereksiz baskı yaparak harcamaz, tüm gücünü ceza sahası içindeki tehlikeli pozisyonlara, gol yolundaki fırsatlara odaklarmış. Bu nedenle sahada yürür, hiçbir şey yapmaz gözüktüğü maçların son dakikalarında bile maçın kaderini değiştirebilirmiş.
Atakay genç takımda oynarken, A takım için de ter dökermiş. Cumartesi günü Davut Kılıç’ın genç takımında, Pazar ise Rıdvan Şumlulu’nun yönetimindeki A takımda yer aldığını hatırlıyor mutlulukla. Şumlulu onu son beş dakikada abilerinin yerine oyuna alırmış, Atakay da golünü atıp takıma katkı sunarmış. Atakay futbol yaşantısı boyunca Milliyet gibi, Cumhuriyet üçüncü lige ve amatör kümelere yer ayıran gazetelerde haftanın karmasında sürekli kendine yer edindiğini söylüyor gururla.
Atakay topçuluk günlerini hatırladığında Ömer Seyfettin ve Hatip Naci’deki mahalle takımlarından, Doktor Abi isimli koçun yönettiği 11 Yıldız başlıklı güçlü turnuva ekibinden sevgiyle söz ediyor. Takımın yıldızları Metin Çekiçler, Vecdi Karabay, Cem Cangül o günlerdeki kankalarıymış.
Atakay’ın Davutpaşa 1926 anıları arasında Beykoz genç takımına karşı Beykoz Stadı’nda yaptığı asist özel önem taşıyor. Rıdvan Şumlulu maç boyunca oyuncusuna bağırmış, Koş, diye. Ama Genç Turgut dinlememiş hocasını. Ama Rıdvan Hoca sabrının mükafatını son dakikada almış. Atakay doksanıncı dakikada orta sahada kaptığı topla toplam sekiz dokuz oyuncuyu geçmiş ve topu kaleye bırakmış. Hainlik edip direkten dönen meşin yuvarlağı ise bir arkadaşı bol kaleye bırakıvermiş.
Atakay’ın futbola vedası seksenli yılların başında geçirdiği sakatlıkla ilintili. Bir maçta baldırına rakip kalecinin dizi gelmiş. Uzun bir tedavi geçirme zorunda kalmış. Ama iyileştikten sonra üstüne bir ürküntü çökmüş. O zamanlar para yokmuş futbolda. Bu nedenle yaşam kavgası futbol sevgisine üstün gelmiş.
Atakay futbolu bıraktıktan sonra top koşturmaya devam etmiş ama halı sahalarda, yaz turnuvalarında filan olmuş bu etkinlik. Kırk yaşında ayağının halı sahada kırılmasını acıyla gülümseyerek anımsıyor. Tokat’ta olmuş tatsız kaza, 2003 senesinde.
Atakay 1986 yılında girmiş dünya evine, lise İngilizce öğretmeni Serap Hanım ile. Çiftin iki çocuğu olmuş. 1987 doğumlu Dağhan makine mühendisi, 1993 doğumlu İlayda ise Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi.
Atakay kendisini ‘’sakin, çabuk karar vermeyen, soğukkanlı, askerliğin verdiği şaşmaz bir disiplinle hareket eden, işine bağlı, temizliği çok önemseyen, titiz’’ biri olarak tanımlıyor. Sevdiği şeyler ayaktopu, bisiklete binmek, yüzmek. Yazlıkçı ayrıca, Dikili Çandarlı’da evi var. Sakin bir yaşam sürmekten hoşlanıyor. Bahçeyle uğraşmaktan da.
Atakay Sözcü gazetesi okuyor, televizyon kanallarında spor izlenceleri ve Paramparça adlı diziyi seyrediyor, siyasi görüşlerini ise ‘muhafazakar solcu’ diye tanımlıyor. Yani Cuma namazı da kılan, ardından rakı da içen Allah korkusuyla dolu biri olarak.
Davutpaşa 1926 tarihinde en çok Engin Verel, Alpaslan Eratlı ve Hüseyin Çakıroğlu’nu beğeniyor. Ailemiz içinde kendisini en yakın hissettiği kişiler ise Muhittin Boşat, Vecdi Karabay, Cem Cangül, Hüseyin Güngör ve Özcan Güngör.
Atakay’ın el becerileri çok. Yemekten badanaya, sıvadan marangozluğa kadar her şeyden anlıyor. Çünkü askerlik yalnız yaşamayla, her türlü koşulda var olmayı becermekle eşanlamlı. O da öğrenmiş bunları zorlu hayat mektebinde.
Atakay sinemayı sevenlerden. Hareketli filmleri izlemeyi yeğliyor, özellikle İngiliz tarihini anlatan filmlere ilgi duyuyor. Yemekler konusu açıldığında çorbasız bir sofraya asla oturmadığının altını çiziyor. İzmir köfte favori yemeği. Beşiktaş taraftarı, sekiz senedir kongre üyesi. Askerlik Şubesi’ndeyken sayısız Kartallı oyuncuyla ‘muhatap olduğunu’ belirtmeden geçmiyor.